TR Dizin
Permanent URI for this collectionhttps://acikarsiv.thk.edu.tr/handle/123456789/2551
Browse
Publication Bankalarda Sermayenin Rolü, Belirleyicileri ve Sermaye Yapısının Yönetimi: Türkiye Örneği(2023) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Bölümü, Ankara, TürkiyeBankalar, faaliyetlerini kendi özkaynaklarının yanı sıra büyük oranda dış kaynaklarla sürdürmektedirler. Bankaların finansal yapıları ve faaliyetlerine göre bulundurmaları gereken sermaye miktarı, kaynaklarının, kredi portföyü ile risk yönetiminin etkinliği ve finansal sağlamlığının en önemli göstergelerindendir. Bu nedenle çalışmada; Türk Bankacılık sisteminde sermayenin rolü, önemi ve sermaye yönetiminin ilkeleri incelenmiş, bankaların optimal sermaye gereksiniminin belirleyicileri ve sermaye yönetimi analiz edilmiştir. Araştırma, Türk bankacılık sisteminde faaliyet gösteren ve aktif büyüklüğü yönünden sektörde en yüksek paya sahip 15 bankanın 2002Q1-2021Q4 dönemini kapsayan üçer aylık dönemler halinde sağlanan veriler panel veri analizi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Oluşturulan modelde bankaların sermaye yeterlik rasyoları bağımlı değişken; net faiz marjı, aktif ve özkaynak kârlılığı, tahsili gecikmiş alacaklar oranı, likidite oranı, kaldıraç oranı, kredi/mevduat oranı, faaliyet giderleri oranı, toplam varlıklar vb bağımsız içsel değişken; ortalama yıllık tüketici enflasyon oranı, ABD Dolar alış kuru, yıllık ekonomik büyüme oranı ile ortalama kredi-mevduat faiz oranları makro ekonomik değişkenler olarak alınmıştır. Yapılan analiz sonucunda; sermaye yeterlilik rasyosu ile net faiz marjı, bankanın sektör içindeki payı, faiz dışı gelirlerin faiz dışı giderlere oranı ve ortalama dolar faizi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Yine aktif getirisi, likidite oranı, toplam mevduat/toplam kaynaklar oranı, tahsili gecikmiş alacaklar (brüt)/toplam kredi ve alacaklar oranı, likit varlıklar/toplam varlıklar oranı, kaldıraç oranı ve ortalama TL kredi faizi değişkenleri ile sermaye yeterlilik rasyosu arasında istatiksel olarak anlamlı ve negatif yönlü etki belirlenmiştir. Ancak, toplam varlık büyüklüğü, ortalama yıllık büyüme oranı ve enflasyon oranı ile sermaye yeterlilik rasyosu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.Publication Faiz Oranları ve Döviz Kurlarındaki Değişimlerin Bankaların Performansına Etkisi: Sistematik Yaklaşım ve Duyarlılık Analizini de İçeren Stres Testi Model Uygulaması(2022) Adnan GÜZEL; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara, TürkiyeFinansal sistemin en önemli kurumlarından biri olan bankalar, halktan topladıkları, yurtiçi veya yurtdışı piyasalardan ödünç aldıkları fonları kredi olarak kullandırmakta veya menkul kıymetlere yatırmaktadır. Küreselleşme, finansal serbestleşme ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak, ulusal ve uluslararası finansal piyasalarda faiz oranları ve döviz kurlarında yüksek oranlı dalgalanmalar meydana gelmekte, özkaynaklarından çok yabancı kaynaklara dayalı olarak faaliyetlerini sürdürmekte olan bankalar piyasa riski (faiz oranı ve kur riski) gibi önemli risk faktörleri ile karşılaşmaktadır. Bankalarda fon yönetimi sürecinde, risk alanlarının belirlenmesi, ölçülmesi ve yönetimi oldukça önemlidir. Bu çalışmada; bankalarda özellikle faiz oranları ve döviz kuru risklerinin yönetimi sistematik olarak açıklanmakta, gerçeğe yakın model bir banka bilançosu hazırlanarak bankanın finansal yapısının döviz kuru ve faiz oranlarındaki değişmelerden nasıl etkilediği duyarlılık analizini de içeren stres testi modeli ile incelenmektedir. Bankalarda duyarlılık testi ile, analize dahil edilen değişkenlerin banka bilançosu üzerine etkisi ayrı ayrı incelenebilmekte, stres testi ile de tüm portföyün olası senaryolara göre kazanç ya da kayıp olasılığı ölçülmektedir. Finansal kurumlarda faiz oranı ve kur riskinin ölçümünde yaygın olarak kullanılan stres testi, sistematik olarak ve gerçeğe yakın model uygulaması ile açıklanmakta olup, bankaların, hazine, fon ve risk yönetimi süreçlerinin anlaşılması ve incelenmesine önemli bir katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.Publication MEVDUAT YATIRIMCISININ TÜREV ÜRÜNLERİN KULLANIMI YOLUYLA GETİRİ MAKSİMİZASYONU(2018) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü, Ankara, TürkiyeBankaların büyümeleri için sermaye ve yedeklerinden oluşan özkaynakları yeterli olmayıp, bunun yanı sırayabancı kaynağa da ihtiyaçları bulunmaktadır. Yabancı kaynaklar çok çeşitli olmakla birlikte, bankalar içinen önemli yabancı kaynak mevduattır.Bankalar gerek mevduat tabanlarını genişletmek, gerek fonlama sıkıntısı çekmemek, gerek dış finansmankaynaklarının maliyetlerinin azaltmak ve gerekse de içeride büyük mevduat sahibi müşterilerini tutabilmekamacıyla gerektiğinde yüksek faiz vermeyi göze almaktadırlar. Ancak, bazen doğrudan mevduata yüksekfaiz vermek bankaları zorlayabilmektedir. Bu nedenle de çeşitli türev ürünler kullanılmak suretiyleyapılandırılmış mevduat yoluyla bu amaca ulaşılmak istenilmektedir.Diğer yandan Finansal piyasaların arkasındaki en önemli itici güç ve mevduat yatırımcılarının tercihlerinietkileyen en önemli faktör yatırımcıların varlıklarından kazanç elde etme istekleri ve bu kazancınbüyüklüğüdür.Bankacılığın çok çeşitleri olan türev işlemlerinden bu amaçla en fazla kullanılanı opsiyon ve swap işlemleriolmaktadır. Bu tür ürünler daha çok ticari ve kurumsal yatırımcılar tarafından kullanılmakla birlikte,tasarruf sahibi gerçek kişiler tarafından da gittikçe artan oranda tercih edilmeye başlandığı görülmektedir.Türev ürün kullanımındaki esas amaç, TL olan mevduatın bir kısmını vadeli de tutup bir kısmını dövizdetutarak veya tamamını aynı para biriminden tutmakla birlikte opsiyon yoluyla hem faiz hem de kurdangelir elde edilmesidir.Bu çalışmada; anaparadan kayıp riskini göze alamayan ancak, finansal piyasalardaki beklentileridoğrultusunda faiz getirisinin üzerinde bir kazanç sağlamak isteyen tasarruf sahiplerinin mevduata dayalıyapılandırılmış finansal ürünleri (türev ürünleri) kullanmak suretiyle getiri maksimizasyonu alternatifleriincelenmiştir.Publication Ticari Bankaların Kârlılığını Etkileyen Yapısal ve Bankaya Özgü Faktörlerin Nisbi Önem Derecesinin Belirlenmesi(2022) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara, TürkiyeBankacılık sektörü için kârlılık, mikro düzeyde; bankaların tüm paydaşları, makro düzeyde ise ekonomik ve finansal istikrar açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle bankacılık sisteminde kârlılığı etkileyen bankalara özgü ve makroekonomik faktörlerin neler olduğuna yönelik çok sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak, bu çalışmada, 2003:Q1-2020:Q4 dönemi için bankalara özgü karakteristiklerin ve makroekonomik yapısal karakteristiklerin Türk Bankacılık Sisteminde faaliyet gösteren bankaların kârlılığı üzerinde hangilerinin daha etkili olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla standartlaştırılmış değişkenlerle panel regresyon yöntemi kullanılarak ilişki ve nispi önem derecesi tespit edilmiştir. Bankaların özkaynak kârlılığı ile bankalara özgü karakteristikler arasındaki ilişkiyi gösteren analiz sonucunda özkaynak kârlılığı ile sektör payı hariç tüm karakteristikler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Bankaların özkaynak kârlılığı ile yapısal karakteristikler arasındaki ilişkiyi gösteren ampirik bulgu, banka kârlılığı ile beş yapısal karakteristikten (GSYH hariç) dördü ile istatistiksel olarak anlamlılık düzeyinde ilişkili olduğunu göstermektedir. Son olarak, banka kârlılığı ile bankalara özgü ve yapısal karakteristikler arasındaki karşılaştırmalı ilişkiyi gösteren analiz sonucunda banka kârlılığı ile istatistiksel olarak anlamlılık düzeyinde ilişkili olan on beş karakteristik bulunmuştur. Model 3’e ilişkin beta katsayılarının nispi önem sırasına bakıldığında ilk dört sırayı bankaya özgü karakteristiklerin yer aldığı görülmüştür. Bu nispi önem sıralamasında ağırlıklı olarak bankalara özgü karakteristikler yer almıştır. Çalışmanın, Türk bankacılık sektöründe kârlılığı etkileyen yapısal ve bankaya özgü faktörlerin etki ve nisbi önem derecesini ölçen ilk çalışma olması yönüyle literatüre önemli bir katkı sağlaması beklenmektedir.Publication TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE ULUSLARARASI FONLAMA KAYNAĞI OLARAK SENDİKASYON KREDİLERİ: YAPISI, SÜRECİ, BELİRLEYİCİLERİ(2021) Adnan GÜZEL; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Ankara, TürkiyeTürk Bankacılık sektörünün en önemli fonlama kaynağı mevduatlardır. Ancak,mevduatın ortalama vadesinin düşük olması, özellikle uzun vadeli kredi taleplerininkarşılanması amacıyla bankaları uluslararası piyasalardan fon arayışınayöneltmektedir. Bankalar uluslararası piyasalardan tahvil ihracı, ikili kredi,seküritizasyon kredileri vb farklı şekillerde fon sağlamakla birlikte, en önemli finansmankaynağı sendikasyon kredileridir. Sendikasyon kredileri 2000’li yıllardan sonra TürkBankacılık sisteminde kaynak vadesinin uzatılması, fonlama maliyetinin düşürülmesive vade riskinin yönetimi amacıyla başvurulan önemli bir uluslararası finansmankaynağıdır. Bankalar yurtiçi kaynaklarının yanı sıra uluslararası piyasalardansendikasyon kredisi yoluyla uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynak sağlayarakyurtiçinde genellikle de büyük ölçekli kredilerin finansmanını kolaylaştırmakta,bazen de özkaynaklarının güçlendirilmesi amacıyla sermaye benzeri kredi olarakkullanmaktadırlar. Sendikasyon kredisi, bir bankaya bir grup banka veya finansalkurum tarafından kredi riskini paylaşma amacıyla konsorsiyum oluşturularak, ortakbelgeler ve aynı şartlarla sabit veya değişken faizli olarak kullandırılan, borç verenlerile kredi talep eden banka arasında iletişimin ve nakit akışlarının bir lider bankatarafından sağlandığı uzun vadeli ve yüksek tutarlı bir kredi türüdür. Bu çalışmadabankaların uluslararası fonlama kaynağı olan sendikasyon kredilerinin tanımıözellikleri ve gelişimi hakkında bilgi verilmiş, sendikasyon kredisi işleminin tarafları,süreci, yönetimi sistematik olarak açıklanmış ayrıca Türk Bankacılık sektörünün2003: Q1-2021: Q1 dönemini kapsayan veri seti esas alınarak ARDL Sınır testiyaklaşımı kullanılarak, bankacılık sektörünün geleneksel kredi yerine sendikasyonkredisi kullanma isteğini belirleyen faktörler incelenmiştir. Aslında, bankalarınsendikasyon kredisi talebini etkileyen faktörler ile fonlama sağlayan konsorsiyumüyesi bankaların sendikasyon kredisi kullandıracakları bankada aradıkları faktörler temel olarak aynıdır. Yalnızca üstlendikleri riskler ve amaç farklıdır. Yapılan amprikçalışma sonucunda; sendikasyon kredileri ile sermaye yeterlilik rasyosu, toplamkredi ve alacakların toplam varlıklara oranı ve faiz oranları arasında negatif yönlü,özkaynak kârlılığı, kredi mevduat oranı ve döviz kuru arasında pozitif yönlü bir ilişkiolduğu görülmüş, sendikasyon kredileri ile riskli likit varlıklar arasında ise anlamlıbir ilişki tespit edilememiştirPublication Türkiye'de Bankaların Net Faiz Marjlarının Belirleyicileri ve Ticari Bankaların Finansal Yapısına Etkisinin Teorik ve Ampirik Olarak İncelenmesi(2023) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Ankara, TürkiyeBankalar, fon birikiminin kaynak ihtiyacı olan kurum ve kişilere aktarılması yoluyla finansman sağlanması, ekonomik yapının, iç ve dış ticaretin ve finansal sistemin gelişmesi amacıyla faaliyet gösteren en önemli finansal kurumlardır. Bankaların finansal yönden sağlam olması, etkin ve verimli çalışması, ekonomik gelişme ve finansal istikrarın sürdürülmesi açısından önemlidir. Bankaların “Net Faiz Marjı” (NFM) ise, sektörde, finansal sağlamlığın, kârlılık performansının değerlendirilmesinde, kredi fiyatlamasında, banka faaliyetlerinin verimliliğinin ölçülmesinde, finansal aracılık maliyetinin anlaşılmasında önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle; gerek banka yönetimleri ve gerekse bankacılık otoriteleri ile araştırmacıları tarafından bir analiz aracı olarak da kullanılmaktadır. Bu çalışmada; Türk bankacılık sisteminde faaliyet gösteren ve aktif büyüklüğü en yüksek 15 ticari bankanın üçer aylık dönemler halinde sağlanan ve 2003Q1-2022Q2 yıllarını kapsayan verileri kullanılarak panel veri analizi yöntemiyle “NFM”nın belirleyicileri ve ticari bankaların finansal yapısına etkisi incelenmiştir. Oluşturulan modelde; kredi riski, likidite riski, sermaye yapısı, özkaynak yapısı, piyasa gücü, kârlılığı, faiz gelirleri, faiz giderleri oranı, toplam varlıklar vb bağımsız içsel değişkenler; faiz oranları, döviz kurları, enflasyon, ekonomik büyüme makro ekonomik değişkenler olarak alınmıştır. Yapılan analiz sonucunda; NFM ile özkaynak kârlılığı, kredi oranı, sermaye yeterliliği, faiz gelirleri oranı, faiz dışı gelirler oranı, TL mevduat faizleri ve döviz kurları arasında anlamlılık düzeyinde ve pozitif yönlü bir ilişki belirlenmiştir. Toplam varlıklar, kredi riski, finansal varlık oranı, TL kredi faizi, enflasyon ve ekonomik büyüme değişkenlerinin NFM’nı istatiksel olarak anlamlılık düzeyinde ve negatif yönlü etkilemekte olduğu tespit edilmiştir. Diğer yandan, piyasa gücü, mevduat oranı, likidite riski ve özkaynak yapısı değişkenlerinin NFM üzerindeki etkisinin istatistiksel olarak anlamlılık seviyesinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.