YÖK Akademik

Permanent URI for this collectionhttps://acikarsiv.thk.edu.tr/handle/123456789/2553

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 27
  • Thumbnail Image
    Publication
    Sabit kanatlı bir İHA’nın model öngörülü kontrolü için döngüde yazılım simülasyonu
    (2024) Zülfü KUZU Fatma YILDIZ TASCIKARAOGLU; Kuzu, Zülfü; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İzmir Havacılık Meslek Yüksekokulu, Uçak Teknolojisi Programı, İzmir, Türkiye Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, Muğla, Türkiye
    Bu çalışmada, bilgisayar tabanlı bir uçuş simülatörü olan X-Plane ile Simulink ortak çalışması yapılarak bir Cessna 172 uçağının rüzgârlı hava koşulları altında hız kontrolü gerçekleştirilmiştir. Trim koşullarında doğrusallaştırılan model için model öngörülü kontrolcü (MPC) geliştirilmiş ve döngüde yazılım (SIL) testleri yapılmıştır. Modele, rüzgâr bozucu etkisi olarak literatürde çok tercih edilen Von Karman rüzgâr türbülans modeli eklenmiştir. Veri iletişimi, gerçek zamanlı bir kullanıcı olan datagram protokolü (UDP) ile sağlanmıştır. Benzetim çalışmalarının sonuçları, literatürdeki PID kontrol tabanlı otopilot geliştirme çalışmalarının sonuçlarıyla karşılaştırılarak incelenmiştir. Buna göre, uçuş kontrol yüzeyleri ve gaz kolu kısıtlarının da dikkate alındığı MPC yöntemiyle kontrol edilen İHA’da, yunuslama stabilitesi korunarak hız referansı değişiklikleri doğru bir şekilde izlenmiştir ve benzeri çalışmalara kıyasla daha başarılı sanal uçuş testleri gerçekleştirildiği görülmüştür.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Döviz Kuru İle Gıda ve Alkolsüz İçecek Fiyatları Arasındaki Zamanla Değişen Nedensellik Analizi
    (2022) Doğan UYSAL Kubilay Çağrı YILMAZ Hicran KASA; Kasa, Hicran; Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,İktisat Bölümü, Manisa, Türkiye Celal Bayar Üniversitesi İşletme Fakültesi, Manisa, Türkiye Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara, Türkiye
    Döviz kurunda meydana gelen değişimlerin yurt içi fiyatlar üzerinde yaratacağı enflasyonist etki döviz kuru geçiş etkisi olarak adlandırılmaktadır. Söz konusu etkinin yarattığı makroekonomik sonuçlar politika yapıcılar açısından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle çalışmanın amacı döviz kuru ile gıda ve alkolsüz içecek fiyatları arasındaki doğrusal olmayan dinamiklerin incelenmesidir. Değişkenler arasındaki incelmenin yapılabilmesi maksadıyla LA-VAR modeline dayalı zamanla değişen Granger Nedensellik testleri ve Shi vd. (2016) tarafından geliştirilen Recursive Rolling yaklaşımı kullanılmıştır. Manuel olarak oluşturulan gıda ve alkolsüz içecek fiyat endeksi ile döviz kuruna ait veriler 2005 Ocak ve 2021 Ekim tarihlerini kapsayacak şekilde oluşturulmuştur. Elde edilen sonuçlar kurda dalgalanmaların olduğu 2016 yılı ve sonrasında nedensellik ilişkisinin kronikleştiğini ayrıca, kur şoklarının nedenselliği arttırdığını ve kalıcı hale gelmesine sebep olduğunu gösterir niteliktedir. Bunun yanı sıra kurda istikrarın olduğu 2010 yılı öncesinde iki değişken arasında nedensellik ilişkisinin olmadığını gözlemlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Ticari Bankaların Kârlılığını Etkileyen Yapısal ve Bankaya Özgü Faktörlerin Nisbi Önem Derecesinin Belirlenmesi
    (2022) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara, Türkiye
    Bankacılık sektörü için kârlılık, mikro düzeyde; bankaların tüm paydaşları, makro düzeyde ise ekonomik ve finansal istikrar açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle bankacılık sisteminde kârlılığı etkileyen bankalara özgü ve makroekonomik faktörlerin neler olduğuna yönelik çok sayıda çalışma yapılmıştır. Ancak, bu çalışmada, 2003:Q1-2020:Q4 dönemi için bankalara özgü karakteristiklerin ve makroekonomik yapısal karakteristiklerin Türk Bankacılık Sisteminde faaliyet gösteren bankaların kârlılığı üzerinde hangilerinin daha etkili olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla standartlaştırılmış değişkenlerle panel regresyon yöntemi kullanılarak ilişki ve nispi önem derecesi tespit edilmiştir. Bankaların özkaynak kârlılığı ile bankalara özgü karakteristikler arasındaki ilişkiyi gösteren analiz sonucunda özkaynak kârlılığı ile sektör payı hariç tüm karakteristikler arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Bankaların özkaynak kârlılığı ile yapısal karakteristikler arasındaki ilişkiyi gösteren ampirik bulgu, banka kârlılığı ile beş yapısal karakteristikten (GSYH hariç) dördü ile istatistiksel olarak anlamlılık düzeyinde ilişkili olduğunu göstermektedir. Son olarak, banka kârlılığı ile bankalara özgü ve yapısal karakteristikler arasındaki karşılaştırmalı ilişkiyi gösteren analiz sonucunda banka kârlılığı ile istatistiksel olarak anlamlılık düzeyinde ilişkili olan on beş karakteristik bulunmuştur. Model 3’e ilişkin beta katsayılarının nispi önem sırasına bakıldığında ilk dört sırayı bankaya özgü karakteristiklerin yer aldığı görülmüştür. Bu nispi önem sıralamasında ağırlıklı olarak bankalara özgü karakteristikler yer almıştır. Çalışmanın, Türk bankacılık sektöründe kârlılığı etkileyen yapısal ve bankaya özgü faktörlerin etki ve nisbi önem derecesini ölçen ilk çalışma olması yönüyle literatüre önemli bir katkı sağlaması beklenmektedir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Prioritization of Districts in terms of Disaster Preparedness Planning: A Case Study for the Expected Istanbul Earthquake
    (2022) Ahmet AKTAŞ; Aktaş, Ahmet; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, Ankara, Türkiye
    Preparedness is the second among the four phases of disaster management after mitigation. In big cities with crowded populations like İstanbul, development of a single holistic disaster preparedness plan would be too complex. At this point, the prioritization of districts is needed because of the existence of a limited amount of available resources (time, staff, money, etc.) plan development stage. This decision can be affected by several factors, so this decision can be defined as a multiple criteria decision-making problem. The main aim in this paper is to develop an analytic approach to obtain the priority rank of districts of the city for disaster preparedness plan development. To do so, a hybrid multiple criteria decision-making model based on SWARA (Stepwise Weight Assessment Ratio Analysis) and WASPAS (Weight Aggregated Sum Product Assessment) is proposed. A case study on earthquake preparedness planning in districts of İstanbul is presented to demonstrate the applicability of the proposed model. Obtained results of the model would be helpful for policy making in volunteer organizations, municipality, and government level.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Tüketici Davranışında Genişletilmiş Benlik ve Etkileri
    (2022) Büyükyavuz, Celal Özgür; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Havacılık Yönetimi, Ankara, Türkiye
    Bu çalışmada, kişinin kendisini algılayış biçimi olarak tanımlanan benlik kavramı ve pazarlama disiplini araştırmalarındaki yeri incelenmiştir. Benlik kavramının teorisini, gelişimini anlatan literatür, pazarlama ile ilişkisini kuran teorik makaleler ve tüketici davranışlarını anlamaya yönelik nicel araştırma makaleleri üzerinden derleme yapılmıştır. Tüketici davranışlarına etkisi olan kişinin kendisini nasıl gördüğü, kişiliğine ilişkin düşünce ve ifadelerinin neler olduğu gibi benlik kavramı bileşenlerini anlamada ve bu anlayışa göre pazarlama kararları geliştirmede, çalışmanın bulgularından faydalanılabilir. Benlik, gerçek benlik ve ideal benlik olmak üzere iki boyutta ele alınabilir. Gerçek benlik “kimim” sorusunun cevabı, ideal benlik “kim olmak istiyorum”un karşılığıdır. Kişilerin amacı gerçek benliklerini ideal benliklerine yaklaştırmaktır. Kişiler tüketici rolü üstlendiklerinde satın almak ve sahip olmak istedikleri aracılığıyla bu amaçlarına ulaşabilir. Tüketicilerin satın alma davranışlarının altında yatan gerçek motivasyonlar incelendiğinde, her zaman rasyonel hareket etmedikleri, fonksiyonel fayda dışında unsurların da önemli olduğu gözlenmiştir. Bir ürüne ve markaya sahip olmayı kendini ifade etme aracı olarak gören tüketiciler, “neye sahipseniz o olursunuz” şeklinde tanımlanabilecek genişletilmiş benlik kavramı ile anlaşılabilir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Anlatı Metinlerinde Zamansal Değişkenler ve Metinsel İşlevleri
    (2024) Çağrı KAYGISIZ; Kaygısız, Çağrı; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Rektörlük, Ankara, Türkiye
    Metin türüne bağlı yapısal bir özellik olarak görünüş bildiren morfo-semantik birimlerin söylem akışı içinde kazandığı işlev hem metnin anlamlandırılması hem de bilişsel sistemin bilgi işlem süreçlerinde temel değişkenlerden birisi olması bakımından önemlidir. Bu nedenle zamansal yapıyı oluşturan birimlerin, metnin söylem akışı içinde birbiriyle kurduğu etkileşim sonucu kazandığı pragmatik işlevlerin belirlenmesi okuma becerisinin geliştirilmesi bakımından önemlidir. Zira sözcüksel birimlerin algılanması ve yorumlanmasına dilbilgisel çıkarımlar eşlik eder. Dolayısıyla dilsel araçların çalışma prensiplerinin araştırılarak söylem yapısıyla kurduğu etkileşim sonucu kazandıkları semantik özellikler ile üstlendikleri pragmatik ve retorik işlevleri açıklamaya çalışan sözcük dilbilgisel çalışmalar önemlidir. Buna ek olarak temel söylem biçimi olan anlatı türünün, temel özelliği zamansal (temporal) yapılanıştır. Bu akademik zeminden hareketle çalışmanın amacı, Türkçede dilbilgisel görünüş kodlayan morfo-semantik birimlerin söylem akışı içinde kazandıkları metinsel işlevin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulan veri tabanı, nitel araştırma yöntemlerinden söylem analizi kullanılarak incelenmiş ve elde edilen bulgulardan hareketle morfo-semantik söylem akışı içinde kurdukları etkileşim sonucu kazandıkları metinsel işlevler belirlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    BANKALARDA KÂRLILIK YAKINSAMASININ MODELLENMESİ VE TAHMİNİ: TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK BİR ANALİZ
    (2023) ADNAN GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü, Ankara, Türkiye
    Türkiye ekonomisinin küreselleşme ve dışa açılma sürecinde bankacılık sektörü ekonomiyi en fazla destekleyen güç olmuştur. Türk bankaları son kırk yıllık dönemde teknolojik altyapısını, iş görme şeklini, finansal ürünlerini hızla geliştirmiş, sermaye yapısını güçlendirmiş, yurtiçinde şubeleşme, yurtdışında finansal iştirak edinme yoluyla büyümesini sürdürmüştür. Bu büyüme sürecini destekleyen en önemli unsur ise bankaların sağlam finansal yapıları ve kârlılık performansındaki iyileşmedir. Kârlılık bankacılık faaliyetlerinde verimliliğin bir göstergesi olduğu gibi piyasa değerinin artırılması, rekabette başarı sağlanması ve varlığının devamında en önemli belirleyici olmuştur. Bankalarda kârlılık performansının belirleyicilerine yönelik olarak çok sayıda çalışma yapılmış, bankaların kârlılıkları arasındaki farklılıkların banka yönetimlerinin etkileyebildiği bankalara özgü içsel faktörlerden mi, yoksa banka yönetimlerinin etkileyemediği makroekonomik gelişmelerden mi etkilendiği konusu farklı ülke, banka grupları ve dönem bazında araştırılmıştır. Bu çalışmada, özgün bir yaklaşımla Türk Bankacılık Sisteminde faaliyet gösteren piyasa payı en yüksek on beş bankanın kârlılıklarının sektör ortalaması ile yakınsayıp yakınsamadığı stokastik yakınsama yöntemi ve 2003:Q1-2021:Q4 dönemi için çeyrek frekanslı veriler kullanılarak ve doğrusal olmayan birim kök testlerinden faydalanılarak analiz edilmiştir. Banka kârlılıklarının sektör ortalamaları ile uyumlu olduğu, kârlılık oranlarında endüstri içi farklılıkların küçük ve piyasa yapısıyla ilişkisiz olduğunu varsayılmaktadır. Birim kök testleri sonucunda durağan olduğu tespit edilen bankalar için seçilen dönem ve kârlılık yapısının yakınsadığı ve bankalar arasında yoğun bir rekabetin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Bankalarda Sermayenin Rolü, Belirleyicileri ve Sermaye Yapısının Yönetimi: Türkiye Örneği
    (2023) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Bölümü, Ankara, Türkiye
    Bankalar, faaliyetlerini kendi özkaynaklarının yanı sıra büyük oranda dış kaynaklarla sürdürmektedirler. Bankaların finansal yapıları ve faaliyetlerine göre bulundurmaları gereken sermaye miktarı, kaynaklarının, kredi portföyü ile risk yönetiminin etkinliği ve finansal sağlamlığının en önemli göstergelerindendir. Bu nedenle çalışmada; Türk Bankacılık sisteminde sermayenin rolü, önemi ve sermaye yönetiminin ilkeleri incelenmiş, bankaların optimal sermaye gereksiniminin belirleyicileri ve sermaye yönetimi analiz edilmiştir. Araştırma, Türk bankacılık sisteminde faaliyet gösteren ve aktif büyüklüğü yönünden sektörde en yüksek paya sahip 15 bankanın 2002Q1-2021Q4 dönemini kapsayan üçer aylık dönemler halinde sağlanan veriler panel veri analizi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Oluşturulan modelde bankaların sermaye yeterlik rasyoları bağımlı değişken; net faiz marjı, aktif ve özkaynak kârlılığı, tahsili gecikmiş alacaklar oranı, likidite oranı, kaldıraç oranı, kredi/mevduat oranı, faaliyet giderleri oranı, toplam varlıklar vb bağımsız içsel değişken; ortalama yıllık tüketici enflasyon oranı, ABD Dolar alış kuru, yıllık ekonomik büyüme oranı ile ortalama kredi-mevduat faiz oranları makro ekonomik değişkenler olarak alınmıştır. Yapılan analiz sonucunda; sermaye yeterlilik rasyosu ile net faiz marjı, bankanın sektör içindeki payı, faiz dışı gelirlerin faiz dışı giderlere oranı ve ortalama dolar faizi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Yine aktif getirisi, likidite oranı, toplam mevduat/toplam kaynaklar oranı, tahsili gecikmiş alacaklar (brüt)/toplam kredi ve alacaklar oranı, likit varlıklar/toplam varlıklar oranı, kaldıraç oranı ve ortalama TL kredi faizi değişkenleri ile sermaye yeterlilik rasyosu arasında istatiksel olarak anlamlı ve negatif yönlü etki belirlenmiştir. Ancak, toplam varlık büyüklüğü, ortalama yıllık büyüme oranı ve enflasyon oranı ile sermaye yeterlilik rasyosu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    TÜRKİYE’DEKİ 6 ŞUBAT 2023 DEPREMLERİNİN BIST-30 ENDEKSİNDEKİ HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN ANALİTİK OLARAK İNCELENMESİ
    (2024) Yaşar KÖSE Aliye ATAY; Atay, Aliye; Köse, Yaşar; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü, Ankara, Türkiye Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü, Ankara, Türkiye
    Bu çalışmada 6 Şubat’taki Türkiye Kahramanmaraş merkezli depremler ile BIST-30’da yer alan şirketlerin hisse senetlerinin fiyatları ve getirileri arasında bir ilişkinin olup olmadığının belirlenmesi için olay veya vaka çalışması (Event Study) yöntemi uygulanmıştır. Vaka çalışmasında, olaydan (depremden) önceki 10 günün, olay gününün ve olayın ertesi gününden olaydan sonraki 10’uncu güne kadar hisse senedi fiyatları ve getirileri kullanılmıştır. Çalışmada söz konusu depremlerin hisse senedi piyasası üzerine etkisi olay incelemesi yöntemiyle analiz edilmiş, depremden sonraki 10 gün içerisinde oluşan anormal getiriler ve 10. gün sonundaki kümülatif anormal getiriler hesaplanmıştır. Deprem gününden sonraki birinci günde 20 şirkette, ikinci günde ise tüm şirketlerde negatif anormal kayıplar olduğu belirlenmiştir. Depremden sonra dördüncü günden itibaren şirketlerin anormal kazançlarının ortalama seviyelere döndüğü gözlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Yükseköğretimde Havacılık Eğitiminin Yönetim ile İlgili Bölümlerde Mevcut Durumunun İncelenmesi
    (2023) Elif Tuğba ŞAHİN Funda KARAASLANOĞLU; Şahin, Elif Tuğba; Karaaslanoğlu, Funda; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Ankara, Türkiye Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Ankara, Türkiye
    Bu çalışmada, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na bağlı ''Havacılık Yönetimi'' ve ''Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği'' bölümlerine sahip üniversiteler, içerik analizi yöntemi ile çok boyutlu olarak incelenmiştir. Analize tabi tutulacak veriler, Yükseköğretim Program Atlası (YÖK Atlas) aracılığıyla elde edilmiştir. Bu çalışmanın amacı “Havacılık Yönetimi” bölümü ve “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programının güncel durumunu ortaya koymak, ulusal düzeyde bu alanların önemini göz önünde bulundurarak geleceğe yönelik öneriler sunmaktır. Bu çalışma neticesinde, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bağlı ''Havacılık Yönetimi'' ve ''Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği'' bölümlerine sahip üniversiteler; üniversite türü, şehir ve bölge, bölüm program türü (lisans/önlisans), bölüm akademik kadro yapısı, kontenjan sayısı, programa yerleşen öğrenci sayısı, kayıtlı öğrenci sayısı, eğitim dili boyutları olarak incelenmiştir. İnceleme neticesinde elde edilen bulgular kapsamlı şekilde sunulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında, Türkiye’de devlet ve vakıf üniversitelerinde “Havacılık Yönetimi” ve “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programlarına yer verildiği; verilen kontenjanların devlet üniversitelerinin ücretsiz programlarına ve vakıf üniversitelerinde burslu programlarına yerleşen öğrenci sayısının devlet üniversitelerinin ikinci öğretim ücretli programları ile vakıf üniversiteleri ücretli, %50 burslu ve %25 burslu programlarına yerleşen öğrenci sayısına oranla daha fazla olduğu; akademik kadroda doktor öğretim üyesi ve araştırma görevlisinin daha fazla olduğu; “Havacılık Yönetimi” bölümüne 5.012, “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programına ise 6.415 öğrencinin kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgular Türkiye’de bu iki bölüme yönelik talebin fazla olduğunu, devlet üniversitelerinde daha fazla öğrencinin eğitim aldığı, bölümlerin gelişim süreci doğrultusunda akademik kadro sayılarının yeterli olduğu, “Havacılık Yönetimi” bölümü ve “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programına yönelik tanımlanan kontenjanlarda doluluk sağlandığı belirlenmiştir. Bu çalışma neticesinde, havacılık sektörünün gelişimine bağlı olarak bölümlere olan talebin sektördeki gelişmelerle paralellik gösterdiği ve bunun neticesinde sektördeki işletmelere nitelikli işgücü sağlanacağına yönelik eğitim sunulduğu görülmektedir.