YÖK Akademik

Permanent URI for this collectionhttps://acikarsiv.thk.edu.tr/handle/123456789/2553

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 20
  • Thumbnail Image
    Publication
    Sabit kanatlı bir İHA’nın model öngörülü kontrolü için döngüde yazılım simülasyonu
    (2024) Zülfü KUZU Fatma YILDIZ TASCIKARAOGLU; Kuzu, Zülfü; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İzmir Havacılık Meslek Yüksekokulu, Uçak Teknolojisi Programı, İzmir, Türkiye Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, Muğla, Türkiye
    Bu çalışmada, bilgisayar tabanlı bir uçuş simülatörü olan X-Plane ile Simulink ortak çalışması yapılarak bir Cessna 172 uçağının rüzgârlı hava koşulları altında hız kontrolü gerçekleştirilmiştir. Trim koşullarında doğrusallaştırılan model için model öngörülü kontrolcü (MPC) geliştirilmiş ve döngüde yazılım (SIL) testleri yapılmıştır. Modele, rüzgâr bozucu etkisi olarak literatürde çok tercih edilen Von Karman rüzgâr türbülans modeli eklenmiştir. Veri iletişimi, gerçek zamanlı bir kullanıcı olan datagram protokolü (UDP) ile sağlanmıştır. Benzetim çalışmalarının sonuçları, literatürdeki PID kontrol tabanlı otopilot geliştirme çalışmalarının sonuçlarıyla karşılaştırılarak incelenmiştir. Buna göre, uçuş kontrol yüzeyleri ve gaz kolu kısıtlarının da dikkate alındığı MPC yöntemiyle kontrol edilen İHA’da, yunuslama stabilitesi korunarak hız referansı değişiklikleri doğru bir şekilde izlenmiştir ve benzeri çalışmalara kıyasla daha başarılı sanal uçuş testleri gerçekleştirildiği görülmüştür.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Anlatı Metinlerinde Zamansal Değişkenler ve Metinsel İşlevleri
    (2024) Çağrı KAYGISIZ; Kaygısız, Çağrı; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Rektörlük, Ankara, Türkiye
    Metin türüne bağlı yapısal bir özellik olarak görünüş bildiren morfo-semantik birimlerin söylem akışı içinde kazandığı işlev hem metnin anlamlandırılması hem de bilişsel sistemin bilgi işlem süreçlerinde temel değişkenlerden birisi olması bakımından önemlidir. Bu nedenle zamansal yapıyı oluşturan birimlerin, metnin söylem akışı içinde birbiriyle kurduğu etkileşim sonucu kazandığı pragmatik işlevlerin belirlenmesi okuma becerisinin geliştirilmesi bakımından önemlidir. Zira sözcüksel birimlerin algılanması ve yorumlanmasına dilbilgisel çıkarımlar eşlik eder. Dolayısıyla dilsel araçların çalışma prensiplerinin araştırılarak söylem yapısıyla kurduğu etkileşim sonucu kazandıkları semantik özellikler ile üstlendikleri pragmatik ve retorik işlevleri açıklamaya çalışan sözcük dilbilgisel çalışmalar önemlidir. Buna ek olarak temel söylem biçimi olan anlatı türünün, temel özelliği zamansal (temporal) yapılanıştır. Bu akademik zeminden hareketle çalışmanın amacı, Türkçede dilbilgisel görünüş kodlayan morfo-semantik birimlerin söylem akışı içinde kazandıkları metinsel işlevin belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak oluşturulan veri tabanı, nitel araştırma yöntemlerinden söylem analizi kullanılarak incelenmiş ve elde edilen bulgulardan hareketle morfo-semantik söylem akışı içinde kurdukları etkileşim sonucu kazandıkları metinsel işlevler belirlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    BANKALARDA KÂRLILIK YAKINSAMASININ MODELLENMESİ VE TAHMİNİ: TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK BİR ANALİZ
    (2023) ADNAN GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü, Ankara, Türkiye
    Türkiye ekonomisinin küreselleşme ve dışa açılma sürecinde bankacılık sektörü ekonomiyi en fazla destekleyen güç olmuştur. Türk bankaları son kırk yıllık dönemde teknolojik altyapısını, iş görme şeklini, finansal ürünlerini hızla geliştirmiş, sermaye yapısını güçlendirmiş, yurtiçinde şubeleşme, yurtdışında finansal iştirak edinme yoluyla büyümesini sürdürmüştür. Bu büyüme sürecini destekleyen en önemli unsur ise bankaların sağlam finansal yapıları ve kârlılık performansındaki iyileşmedir. Kârlılık bankacılık faaliyetlerinde verimliliğin bir göstergesi olduğu gibi piyasa değerinin artırılması, rekabette başarı sağlanması ve varlığının devamında en önemli belirleyici olmuştur. Bankalarda kârlılık performansının belirleyicilerine yönelik olarak çok sayıda çalışma yapılmış, bankaların kârlılıkları arasındaki farklılıkların banka yönetimlerinin etkileyebildiği bankalara özgü içsel faktörlerden mi, yoksa banka yönetimlerinin etkileyemediği makroekonomik gelişmelerden mi etkilendiği konusu farklı ülke, banka grupları ve dönem bazında araştırılmıştır. Bu çalışmada, özgün bir yaklaşımla Türk Bankacılık Sisteminde faaliyet gösteren piyasa payı en yüksek on beş bankanın kârlılıklarının sektör ortalaması ile yakınsayıp yakınsamadığı stokastik yakınsama yöntemi ve 2003:Q1-2021:Q4 dönemi için çeyrek frekanslı veriler kullanılarak ve doğrusal olmayan birim kök testlerinden faydalanılarak analiz edilmiştir. Banka kârlılıklarının sektör ortalamaları ile uyumlu olduğu, kârlılık oranlarında endüstri içi farklılıkların küçük ve piyasa yapısıyla ilişkisiz olduğunu varsayılmaktadır. Birim kök testleri sonucunda durağan olduğu tespit edilen bankalar için seçilen dönem ve kârlılık yapısının yakınsadığı ve bankalar arasında yoğun bir rekabetin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Bankalarda Sermayenin Rolü, Belirleyicileri ve Sermaye Yapısının Yönetimi: Türkiye Örneği
    (2023) Adnan GÜZEL; Güzel, Adnan; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Bölümü, Ankara, Türkiye
    Bankalar, faaliyetlerini kendi özkaynaklarının yanı sıra büyük oranda dış kaynaklarla sürdürmektedirler. Bankaların finansal yapıları ve faaliyetlerine göre bulundurmaları gereken sermaye miktarı, kaynaklarının, kredi portföyü ile risk yönetiminin etkinliği ve finansal sağlamlığının en önemli göstergelerindendir. Bu nedenle çalışmada; Türk Bankacılık sisteminde sermayenin rolü, önemi ve sermaye yönetiminin ilkeleri incelenmiş, bankaların optimal sermaye gereksiniminin belirleyicileri ve sermaye yönetimi analiz edilmiştir. Araştırma, Türk bankacılık sisteminde faaliyet gösteren ve aktif büyüklüğü yönünden sektörde en yüksek paya sahip 15 bankanın 2002Q1-2021Q4 dönemini kapsayan üçer aylık dönemler halinde sağlanan veriler panel veri analizi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Oluşturulan modelde bankaların sermaye yeterlik rasyoları bağımlı değişken; net faiz marjı, aktif ve özkaynak kârlılığı, tahsili gecikmiş alacaklar oranı, likidite oranı, kaldıraç oranı, kredi/mevduat oranı, faaliyet giderleri oranı, toplam varlıklar vb bağımsız içsel değişken; ortalama yıllık tüketici enflasyon oranı, ABD Dolar alış kuru, yıllık ekonomik büyüme oranı ile ortalama kredi-mevduat faiz oranları makro ekonomik değişkenler olarak alınmıştır. Yapılan analiz sonucunda; sermaye yeterlilik rasyosu ile net faiz marjı, bankanın sektör içindeki payı, faiz dışı gelirlerin faiz dışı giderlere oranı ve ortalama dolar faizi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Yine aktif getirisi, likidite oranı, toplam mevduat/toplam kaynaklar oranı, tahsili gecikmiş alacaklar (brüt)/toplam kredi ve alacaklar oranı, likit varlıklar/toplam varlıklar oranı, kaldıraç oranı ve ortalama TL kredi faizi değişkenleri ile sermaye yeterlilik rasyosu arasında istatiksel olarak anlamlı ve negatif yönlü etki belirlenmiştir. Ancak, toplam varlık büyüklüğü, ortalama yıllık büyüme oranı ve enflasyon oranı ile sermaye yeterlilik rasyosu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    TÜRKİYE’DEKİ 6 ŞUBAT 2023 DEPREMLERİNİN BIST-30 ENDEKSİNDEKİ HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN ANALİTİK OLARAK İNCELENMESİ
    (2024) Yaşar KÖSE Aliye ATAY; Atay, Aliye; Köse, Yaşar; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İşletme Bölümü, Ankara, Türkiye Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü, Ankara, Türkiye
    Bu çalışmada 6 Şubat’taki Türkiye Kahramanmaraş merkezli depremler ile BIST-30’da yer alan şirketlerin hisse senetlerinin fiyatları ve getirileri arasında bir ilişkinin olup olmadığının belirlenmesi için olay veya vaka çalışması (Event Study) yöntemi uygulanmıştır. Vaka çalışmasında, olaydan (depremden) önceki 10 günün, olay gününün ve olayın ertesi gününden olaydan sonraki 10’uncu güne kadar hisse senedi fiyatları ve getirileri kullanılmıştır. Çalışmada söz konusu depremlerin hisse senedi piyasası üzerine etkisi olay incelemesi yöntemiyle analiz edilmiş, depremden sonraki 10 gün içerisinde oluşan anormal getiriler ve 10. gün sonundaki kümülatif anormal getiriler hesaplanmıştır. Deprem gününden sonraki birinci günde 20 şirkette, ikinci günde ise tüm şirketlerde negatif anormal kayıplar olduğu belirlenmiştir. Depremden sonra dördüncü günden itibaren şirketlerin anormal kazançlarının ortalama seviyelere döndüğü gözlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Yükseköğretimde Havacılık Eğitiminin Yönetim ile İlgili Bölümlerde Mevcut Durumunun İncelenmesi
    (2023) Elif Tuğba ŞAHİN Funda KARAASLANOĞLU; Şahin, Elif Tuğba; Karaaslanoğlu, Funda; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Ankara, Türkiye Türk Hava Kurumu Üniversitesi, İşletme Fakültesi, Ankara, Türkiye
    Bu çalışmada, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na bağlı ''Havacılık Yönetimi'' ve ''Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği'' bölümlerine sahip üniversiteler, içerik analizi yöntemi ile çok boyutlu olarak incelenmiştir. Analize tabi tutulacak veriler, Yükseköğretim Program Atlası (YÖK Atlas) aracılığıyla elde edilmiştir. Bu çalışmanın amacı “Havacılık Yönetimi” bölümü ve “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programının güncel durumunu ortaya koymak, ulusal düzeyde bu alanların önemini göz önünde bulundurarak geleceğe yönelik öneriler sunmaktır. Bu çalışma neticesinde, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına bağlı ''Havacılık Yönetimi'' ve ''Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği'' bölümlerine sahip üniversiteler; üniversite türü, şehir ve bölge, bölüm program türü (lisans/önlisans), bölüm akademik kadro yapısı, kontenjan sayısı, programa yerleşen öğrenci sayısı, kayıtlı öğrenci sayısı, eğitim dili boyutları olarak incelenmiştir. İnceleme neticesinde elde edilen bulgular kapsamlı şekilde sunulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında, Türkiye’de devlet ve vakıf üniversitelerinde “Havacılık Yönetimi” ve “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programlarına yer verildiği; verilen kontenjanların devlet üniversitelerinin ücretsiz programlarına ve vakıf üniversitelerinde burslu programlarına yerleşen öğrenci sayısının devlet üniversitelerinin ikinci öğretim ücretli programları ile vakıf üniversiteleri ücretli, %50 burslu ve %25 burslu programlarına yerleşen öğrenci sayısına oranla daha fazla olduğu; akademik kadroda doktor öğretim üyesi ve araştırma görevlisinin daha fazla olduğu; “Havacılık Yönetimi” bölümüne 5.012, “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programına ise 6.415 öğrencinin kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bulgular Türkiye’de bu iki bölüme yönelik talebin fazla olduğunu, devlet üniversitelerinde daha fazla öğrencinin eğitim aldığı, bölümlerin gelişim süreci doğrultusunda akademik kadro sayılarının yeterli olduğu, “Havacılık Yönetimi” bölümü ve “Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği” programına yönelik tanımlanan kontenjanlarda doluluk sağlandığı belirlenmiştir. Bu çalışma neticesinde, havacılık sektörünün gelişimine bağlı olarak bölümlere olan talebin sektördeki gelişmelerle paralellik gösterdiği ve bunun neticesinde sektördeki işletmelere nitelikli işgücü sağlanacağına yönelik eğitim sunulduğu görülmektedir.
  • Thumbnail Image
    Publication
    ORTAOKUL TÜRKÇE DERS KİTABINDA YER ALAN TARTIŞMACI METİNLERİN ARGÜMAN YAPISI ÖZELLİKLERİ
    (2023) Çağrı KAYGISIZ; Kaygısız, Çağrı; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Ankara, Türkiye
    Didaktik etkinlik ve uygulamaların öğretim süreçlerine aktarımı, öğretim materyalleri aracılığıyla sağlanmakta ve öğretim materyallerinin sağladığı girdinin niteliği, beceri gelişimi ve öğrenme çıktıları üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Bu nedenle optimal fayda için öğretim materyallerinin tasarım-geliştirilmesi süreçlerinde belirli tasarım özelliklerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Dil öğretim materyallerinin, tasarım-geliştirilmesi süreçlerinde göz önünde bulundurulması gereken temel özelliklerden birisi de metin türüne ilişkin söylem yapısıdır. Bireylerin günlük yaşamda sıklıkla karşılaştıkları temel söylem biçimlerinden birisi de tartışmacı-argümantatif söylemdir. Dolayısıyla hem temel söylem biçimi olarak hem de kavramsal tasarımındaki karmaşıklık nedeniyle dil öğretim materyallerinin, tartışmacı söylem yapısına ilişkin sağladığı girdinin niteliği önem kazanmaktadır. Buradan hareketle çalışmanın amacı, ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıflarda okutulan tartışmacı metinlerin, argüman yapısı ve argümanı oluşturan birimlerin çeşitliliği bakımından nasıl görünüm sergilediğini belirlemek ve elde edilen bulguları materyal geliştirme ilkeleri bakımından değerlendirmektedir. Bu amaç doğrultusunda söz konusu metinler nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması yöntemiyle ele alınmış ve yapılan incelemede, kullanılan metinlerin tartışmacı söylem yapısını ve argümanı oluşturan birimlerin anatomik yapısına ilişkin nitelikli girdi sağlamadığı görülmüştür.
  • Thumbnail Image
    Publication
    ANALYSIS AND CLASSIFICATION OF APPLICATIONS BY AIRLINES TO PROTECT CONSUMERS DURING THE COVID-19 PANDEMIC PERIOD
    (2023) Hüseyin Erbil ÖZYÖRÜK Aysun Asena ASLAN; Özyörük, Hüseyin Erbil; Aslan, Aysun Asena; Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Hava Ulaştırma Fakültesi, Uçuş Eğitim Dairesi Başkanlığı, Ankara, Türkiye Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Hava Ulaştırma Fakültesi, Uçuş Eğitim Bölümü, Ankara, Türkiye
    Airline companies have developed specific measures and practices to maintain their commercial activities and protect consumers during the COVID-19 pandemic. For example, while some airlines take hygiene measures such as disinfection of airplanes and luggage, others have introduced certain time flexibility on their tickets so that passengers do not lose their flight rights. On the other hand, they informed the passengers through their web pages and had some practices to maintain social distancing and reduce the crowd. In this study, the official websites of the member airlines of the International Air Transport Association (IATA) were examined, the practices carried out by the companies to protect consumers from disease and to minimize or compensate for their loss of rights were determined, and these practices were systematically grouped based on the similarities in their purposes. Also, regional differences between airlines’ practices were examined based on the regional classification of IATA. Although the studies in the literature deal with these practices one by one, this study brought them together and classified them systematically for the first time. Thus, in the event of a rapid increase in COVID-19 cases or another similar pandemic, it has become possible to find applications that can be made in the airline passenger transportation sector in a single study to reduce transmission, protect consumers, and compensate for the loss of rights. Continuing flexible ticketing and self-service technology applications during the pandemic will also benefit consumers after the pandemic, and airline companies that continue these applications will make a difference between them and their competitors. Hygiene measures and practices taken during the pandemic are also necessary. While preventing the spread of infectious diseases such as colds provides confidence to its passengers.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Aircraft Selection Decision Support Model for Fleet Planning of the Low Cost Airlines
    (Eskisehir Osmangazi University Journal of Economics and Administrative Sciences, 2023-08-01) Cem GÜNTUT; Meriç GÖKDALAY; Gökdalay, Meriç Hatice
    In this study, a decision support model was created for the aircraft type selection in the fleet planning decision of a low-cost airline and 21 sub criteria were determined for the model in five main groups as technical, economic, environmental, political and other criteria. In this decision support model, the Fuzzy TOPSIS and Fuzzy MOORA Multi Criteria Decision methods were applied, and 17 different narrow body aircraft types produced by Airbus, Boeing, Embraer, and Airbus/Bombardier aircraft manufacturers were evaluated. In the evaluation, it was found that Airbus A321NEO was the most preferable aircraft for the low-cost airline business model among the aircraft types.
  • Thumbnail Image
    Publication
    Analyzing the Vulnerabilities in a Transshipment Network: A Bilevel Programming Approach
    (Institute of Electrical and Electronics Engineers (IEEE), 2023) Bayeğ, Selami; Utku, Durdu Hakan; Kasimoğlu, Fatih